Alış | Satış | |
EURO | TL | TL |
USD | TL | TL |
Altın (gr.) | TL | TL |
Şiirler
OLMAZ OLAYDIN GURBET
Köyden başlar gurbet yolu Batı batı dedik battık
Sıra dağlar sağı solu Kötü dedik yine aktık
Göz buğulu yaşla dolu Bildiğimiz yoldan saptık
Olmaz olaydın gurbet Olmaz olaydın gurbet
Yoldurmayınca burçağı Unutturdun kültürümü
Södürdün tüten ocağı Karga ettin bülbülümü
Yaşattın acı gerçeği Ağlattın masum yüzlüyü
Olmaz olaydın gurbet Olmaz olaydın gurbet
Sattırdın eşeği atı Yürek parça parça bir bak
Yapardın apartman katı Kolay değil hasret kalmak
Ağarttın simsiyah saçı Bırak yakamızı bırak
Olmaz olaydın gurbet Olmaz olaydın gurbet
Kültürüme verdin zarar Alo dersin gözün nemlenir
Gıyabında aldın karar Yürekte acı demlenir
Saygı sevgi birbirini arar Geçmiş anılar canlanır
Olmaz olaydın gurbet Olmaz olaydın gurbet
Çektin bizi bataklığa Geldik bugün bir araya
Yakalattın hastalığa Selam aramızda olmayanlara
Sanki yem ettin balığa Çok çektirdin be canlara
Olmaz olaydın gurbet Olmaz olaydın gurbet
Arkadaş eyledin hansa Özektaş'ım hasret acı
İşi bıraktık şansa Ahh çektikçe verin sancı
Alıştık diskoya dansa Ben yolcuyum sende hancı
Olmaz olaydın gurbet Olmaz olaydın gurbet
Olmaz olaydın gurbet...
Kimini kurtardın çuldan
Kimini ayırdın yardan
Kimini kopardın daldan
Olmaz olaydın gurbet
ŞENLİK
Bu yıl temmuz ayının son haftasında
Köyde davet varmış gidelim gardaş
Kabakbaş ta çeşme başında
Köyde şenlik varmış gidelim gardaş.
Gidelimde eşi dostu görelim
Eşin dostun ahvalini soralım
Etli bulgur pilavını yiyelim
Köyde davet varmış gidelim gardaş.
Gardaş sözlerimi atma yabana
Git de bir fatiha oku babana
Emmiye dayıya teyzeye halaya
Dua etmek için gidelim gardaş.
Şiir derki sözlerim hikmet
Sıla-i rahimdir o köye gitmek
Hısım akrabayla sohbet etmek
Sohbet etmek için gidelim gardaş.
(1997 yılındaki şenlikte yazılan siirden esinlenilerek yazılmıştır.)
UNUTMA
Bu köyde doğdun sen, burada büyüdün,
Bu toprakta hukukunu unutma
Dağlarında salıncakta uyudun ,
Ağacından beşiğini unutma.
Kabakbaştan gir deşlikten çık,
Yeşil dağlarında gez bağrı açık
Cebinde olmasın bir kuruş harçlık
Çobanların azığını unutma
Kardeşe, babaya, dosta küstün de
Çektin gittin bir kat yatak üstünde
Senelerdir selamını kestin de
Gel, dedenin mezarını unutma
Alman çıktı, para gördü keseler,
Şehirden alındı, evler arsalar
Ören kalan damlar, yürek parçalar
Hiç olmazsa bayramları unutma
Kuzu güttün isim yazdın taşlara
Azıkları astın kabağaçlara
Selam gönder eski arkadaşlara
Azık serip yediğini unutma.
Güğlek yolunda öküzleri şişledin
Köy önünü ikiledin üçledin
Sarı pancarda çok ekinler işledin
Bıtırakların battığını unutma
Akıtırdın yaralara zivtleri
Kaynatırdın kazanlarda bitleri
Katmak için evlekleri çiftleri
Eve yatsı geldiğini unutma
Paçaları toplardın bıtıraktan
Başak başak ayıklardın topraktan
Ellerinden açılan o çatlaktan
İrinlerin aktığını unutma
Düven sürdün öküz ile harmanda
Odun kestin, balta ile ormanda
Üç-beş sene kaldın diye almanda
Yol harçlığını burdan aldın unutma
Yüce Allah bin eylesin birini
Köye gönder kazancının kirini
Giyerken boyalı iskarpinini
Yırtık kokar, lastiğini unutma
Oturursun apartmanlar katında
Göbek yağlı, ağırlaşmış tartında
Son modelden arabalar altında
Boz eşeğe bindiğini unutma
Çoban oldun çırak oldun ot yedin
Enik taktın orak tuttun terledin
Şehirleri mekan ettin parladın
Bağ kazdığın kör çapayı unutma
Nice bağlar tımar ettin bahardan
Arpa unun hamur ettin dağardan
Bele azık kuşanıp ta sahurdan
Gece davar güttüğünü unutma
Everdiler pamuk yastık yatağın
Bir kutmuyla postal giydi ortağın
Şimdi meramlarda villan ortağın
Oturduğun kör deliği unutma
İn dağında davar yoz güttüğünü
Gara değirmende un üğüttüğünü
Güğlekte keklik öttürdüğünü
Paslı dolma tüfeğini unutma
Kümeleri cergeleri hanları
O giydiğin kıl şalvarı donları
Kağnılara sap vurduğun günleri
Zivleleri kırdığını unutma
Şu kısacık fani ömür geçerken
Dedeler babalar birbir göçerken
Kamelyada çaylarını içerken
Bitik pekmez sırçasını unutma
Uzun dağda bir çeyreğe gün ettin
Bu gün varlıklısın biri bin ettin
Zannetme ki o varlığı sen ettin
Rabbimizin nimetini unutma
Davarın var yiyemezdin etini
Ekşi ayran yapıp içtin sütünü
Tabakanda Yağcı Gaziler tütünü
Gazeteye sardığını unutma
Hiç unutma geçmişini kökenini
Saman yaptığın sarı dikeni
Gara saban ile taş dipleri ekeni
Bir çeyreğe gittiğini unutma
Böyle emreylemiş yüce yaradan
Deste çektin ot dirdin çayırdan
Kanımızın ilk damlası buradan
İlk uçtuğun yuvamızı unutma
Bu sözleri bizim dernek derledi
Taşlarını gediğine yerledi
Yirmi altı temmuz bizi birledi
Bu birliği bu dirliği UNUTMA